Sarımsak
Alliaceae familyasına dahil olan, Allium cinsinden bir soğanlı bitki türü. 25-100 cm yüksekliğe kadar boy atar. Yapraklarında, saplarında ve toprak altındaki soğanında kokulu bir yağ bulunur.
Sarımsak başında % 84.09 su, %13.38 organik madde, %1.53 inorganik madde içerir. İçeriğinde ayrıca, 33 çeşit kükürt bileşiği, 17 çeşit aminoasit (bunlara vücut tarafından doğrudan sentezlenmeyip, gıdalarla alınması gereken aminoasitlerin tümü dahildir), germanyum, çinko, A, B1 ve C vitaminleri bulunmaktadır. Sarımsağın, çiğ halde veya yağının, mikroorganizmalar üzerine antibiyotik etkiye sahip olduğu, antiviral, antifungal, antiprotozoon, antiparazitik ve antibakteriyal özellikleri üzerinde durulmaktadır. Bunun yanı sıra antiseptik işlevi, grip, nezle, ses kısıklığı, astım rahatsızlıklarına, bademcik, romatizma ve eklem enfeksiyonlarına, öksürük ve bronşite iyi geldiği ön plana çıkarılmaktadır. Terletici etkisi nedeniyle ateş düşürülmesine yardımcı olur.
1 Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirici ve hücre koruyucu etkisini destekler bazı bilimsel bulgular mevcuttur. Ayrıca kardiyovasküler sistemi güçlendirmesi, bunun da serum kolesterol seviyeleri ve trigliserit oranları üzerinde etkisi söz konusudur. Trombositlerin damar içinde pıhtılaşmasını engelleyici etkisiyle, damar tıkanıklıklarından kaynaklanan rahatsızlıklara karşı rol oynar. Sarımsak ayrıca tansiyonu ve kan şekerini de dengeleyicidir.
Karaciğeri temizleyen ve güçlü bir iltihap sökücü olarak işlev gören sarımsak, parçalandığında ortaya çıkan ve allisin adı verilen bir sülfür bileşiği içermektedir. İçerdiği sülfür sayesinde sarımsak cildin, saçların ve tırnakların genç görünmesini sağlar, yeni hücrelerin oluşumuna yardımcı olur ve özellikle sindirim sistemini etkileyen bakteri ve mantar enfeksiyonları ile savaşıma destek olur. Sarımsak anti kanserojen olarak bilinen ve s-allilsistein adı verilen bir bileşik de içerir. Ayrıca böbreklerin süzme işlevine destek olur, idrar söktürücü(diüretik) etkisi olan früktozan içerir.